20111231

sınırları sevmediğimi söylemiştim. zamanın akıp gittiğini söyleyip söylemediğimi ise hatırlamıyorum. zamanı yıllara, ardından aylara ve haftalara, sonra günlere ve saçmalıklara bölmeniyse anlamsız buluyorum. anlamsızca, takvimleri seviyorum. son yaprağını yırtıp atabileceğim bir takvimim yok. olsaydı yırtmazdım.

20111029

naïve

20110920

can you punch me in the face?

20110822

güya

Annem çok severdi. Neyi mi? Biraz kestirmek için uzandığında, henüz üstüne tırmanacak kadar küçükken ben ve bunu yaptığımda, tüm o çabalamama rağmen dakikalarca hareketsiz kalmayı. Ancak ağlamak üzereyken ben, güler, bu şakacıktan ölümüne son verirdi.

Annem dün odasına girdi, bakındı, çıktı, endişeyle tekrar girip bakındı.
"Çok korktum. Nefes almıyor sandım."
Güldüm. Annem çok sever. Kimi mi? Babamı.

20110727

kulaklarım

daha kötüsünü duymamışlardı. daha da kötüsü hiçbir şey hissetmiyordum.



20110429

gidebiliriz

aklıma geldi.
suratımı asarak, ben burada yaşamak is te mi yo rum lu üstü basılı kavgalarla taşındığımız evden; pencere pervazına harfler kazıyarak, odaların kapılarına sarılıp mecalim kalmayana dek ağlayarak ayrıldım. sonraki eve asık surat ve şiş gözlerle. sonra başka pervazlar, başka kapılar.

bu, aşağı yukarı hayatım.

20110327

burnunda tütmek

ağlamadan önceki burun yanması. tütüp duruyor sonra.

20110305

atkı

boynunun borcu. çıkar, ver onu bana